emekli olmak - Turkish English Dictionary

emekli olmak

Meanings of "emekli olmak" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
Common Usage
emekli olmak retire v.
In my own country, projections are that more and more elderly people are moving to rural areas to retire.
Kendi ülkemde giderek daha fazla sayıda yaşlı insanın emekli olmak için kırsal bölgelere taşınacağı tahmin ediliyor.

More Sentences
General
emekli olmak be retired v.
I know that both Tom and Mary are retired.
Hem Tom'un hem de Mary'nin emekli olduklarını biliyorum.

More Sentences
emekli olmak retire v.
In my own country, projections are that more and more elderly people are moving to rural areas to retire.
Kendi ülkemde giderek daha fazla sayıda yaşlı insanın emekli olmak için kırsal bölgelere taşınacağı tahmin ediliyor.

More Sentences
Trade/Economic
emekli olmak retire v.
In my own country, projections are that more and more elderly people are moving to rural areas to retire.
Kendi ülkemde giderek daha fazla sayıda yaşlı insanın emekli olmak için kırsal bölgelere taşınacağı tahmin ediliyor.

More Sentences
General
emekli olmak step down v.
emekli olmak be out at grass v.
emekli olmak superannuate v.
Phrasals
emekli olmak step aside v.
emekli olmak give back v.
emekli olmak bow out of something v.
Colloquial
emekli olmak hang up one's boots v.
Idioms
emekli olmak pull the pin [us] v.
emekli olmak call it a day v.
emekli olmak hang up your boots v.
emekli olmak hang up your fiddle v.
Slang
emekli olmak be gone to grass v.

Meanings of "emekli olmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
erken emekli olmak retire early v.
Tom's father retired early.
Tom'un babası erken emekli oldu.

More Sentences
Phrasals
(bir yerde) emekli olmak retire in (something or some place) v.
It will help millions of European old people to retire in the sun.
Bu, milyonlarca Avrupalı yaşlının güneş altında emekli olmasına yardımcı olacaktır.

More Sentences
(bir şeyden) emekli olmak retire from (something) v.
He retired from the company at the age of 60.
Şirketten 60 yaşında emekli oldu.

More Sentences
General
malulen emekli olmak be retired due to disability v.
malulen emekli olmak retire on disability v.
emekli olmak (yarış atı) grass v.
(metodist vaiz) dini görevlerinden emekli olmak locate v.
Phrasals
belli bir durumda emekli olmak retire in (something or some place) v.
belli bir durumda emekli olmak retire into (something or some place) v.
Idioms
bir şeyden emekli olmak hang up (one's) fiddle v.
Trade/Economic
malulen emekli olmak be retired due to disability v.
yaş haddinden emekli olmak be retired on age grounds v.
yaş haddinden emekli olmak be retired of the age margin v.
Social Sciences
daha keyifli bir işe girmek için emekli olmak protiring n.